Unesco'ya göre, dünya nüfusunun yarısından fazlası çimento yerine kilden yapılmış evlerde yaşamaktadır. Ev inşa etmek için doğal kaynakların kullanımı mimaride hala yaygın değildir.

Teknoloji eskidir, ancak İkinci Dünya Savaşı'nın neden olduğu hasarın yeniden inşasında çimento kullanımından sonra pratik olarak unutulmuştur. 1970'lerde enerji kriziyle birlikte araştırmacılar inşaatta toprak kullanımını geri kazanmaya başladılar.

Uruguay

Uruguay'da hammadde olarak doğadan elementlerin kullanıldığı yeşil evlerin yapımında bir patlama yaşanıyor. Yapılar betondan, kaplamalar ise saman, toprak, ahşap, taş ve şeker kamışı gibi doğal malzemelerden yapılıyor. Bu kombinasyon güvenlik, konfor ve ısı yalıtımını garanti ediyor.

Bu evleri inşa eden mimarlar, bu tür inşaatları teşvik eden bir Latin kuruluşu olan Pro Terra grubunun bir parçası. Gruba göre, her sitenin çeşitliliğine göre kullanılan 20'den fazla malzeme kombinasyonu var. Ayrıca genellikle kaplamalar için alçı, fayans ve seramik kullanıyorlar.

Uruguay, şiddetli yağmurlar, yazın yüksek sıcaklıklar ve sert bir kış ile iklimsel değişikliklerle karşı karşıya olduğundan, evler genellikle taş veya sıva ile güçlendirilir, çatılar damlamaya karşı dayanıklıdır ve çamur sıvalar havalandırmaya izin verir.

Evler genellikle geleneksel olanlardan daha ucuzdur. 50 metrekare yaklaşık 5 bin ABD dolarına (yaklaşık 11 bin real RS$) inşa edilebilir, ancak malzeme seçimine göre fiyatı da değişebilen projeyi yürüten az sayıda mimar vardır.

Makale ilk olarak Catraca Livre web sitesinde yayınlanmıştır.